Deprem ve doğal afetler üzere ansızın gelişen travmatik olayların kişinin baş etme kuvvetini artırdığını belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, krizlerin dönüştürülebilmesi halinde dersler verebildiğini, bunun da dönüştüren travma olarak isimlendirildiğini söyledi. Bu türlü durumlarda yaşanan travmatik olayların değişmediğini lakin bireylerin baş etme kuvvetinin arttığına dikkat çeken Taşkın, “Baş etme kuvvetini arttırmak için de üç kavram çok kıymetlidir.
Bunlar manalı üretim, manalı bağ ve kendini aşan amaçtır” dedi. Taşkın, bu üç kavramın kişiyi rutinlere dönmeye, hayatta olan sevdiklerine sıkı sıkı sarılmaya ve maksat edinmeye ittiğini söyledi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, travma sonrası büyümeye ait değerlendirmede bulundu. Özgenur Taşkın, zelzele, doğal afetler üzere ansızın gelişen travmatik olayların kişinin baş etme kuvvetini artırdığını söyledi.
Depremden etkilenmede kişilik özellikleri farklılık gösterebilir
Deprem üzere kriz durumlarında inanç sorunu yaşayan ve mükemmeliyetçi yapıya sahip olan şahısların daha fazla zorlanacaklarını kaydeden Taşkın, “Deprem sürecinde ‘travmatize oldum’ telaffuzunu çok duyarız. Ama burada kişilik özellikleri epey değerlidir. Doğal afetlerde ‘mükemmeliyetçi’ şahısların çok fazla etkileneceği ve bu durumu tolere edemeyecekleri öngörülebilir. Zelzele sürecinde bireylerin ‘temel güvenlik’ muhtaçlığı derinden sarsıldığı için zati halihazırda ‘güven sorunu yaşayan’, ‘mükemmeliyetçi’ yapıya sahip olanlar bu durumda iki kat daha fazla zorlanacaktır. Zelzeleden sonra psikiyatrik hastalık yaşayan bireyler için tetiklenme görülmesi de mümkün durumlardan birisidir.” ikazında bulundu.
Deprem sonrası hiçbir şey eskisi üzere olmayacak
Deprem sonrasında verilen yansıların de şahıstan bireye farklılık gösterebileceğini söz eden Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Deprem ile birlikte güvenlik ve mana arayışında önemli derecede sarsılma meydana gelmesi şahıslardaki itimat alanlarını büsbütün yıktı ve bu şahıstan şahsa de hayli farklı bir inanç muhtaçlığı doğurdu. Bu nedenle travma sonrası verilen tepkiler da bireyden bireye çokça değişecektir. Tepkiler ne kadar bireyden şahsa değişse bile acı ortaktır. Çok büyük bir acı içerisindeyiz lakin acı dönüştürülebilen bir kavramdır. Acı ile bir arada büyüyebiliriz. Sarsıntı sonrası hiçbir şey eskisi üzere olmayacak derken aslında kişinin travma sonrası büyümesini ele almak epey kıymetlidir.” dedi.
Krizler dönüştürüldüğünde ders verebilir
İngiliz başbakanlarından Winston Churchill’in “İyi bir krizi asla ziyan etmeyin” kelamlarını hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Krizler bir fırsat değildir ancak dönüştürürsek bize dersler verebilir. Buna da dönüştüren travma denebilir. Bu türlü durumlarda ise yaşanan travmatik olaylar değişmez ancak bireylerin baş etme kuvveti artar. Baş etme kuvvetini arttırmak içinde üç kavram çok kıymetlidir. Bunlar manalı üretim, manalı ilgi ve kendini aşan gayedir. Bu üç kavram ise bizi rutinlerimize dönmeye, hayatta olan sevdiklerimize sıkı sıkı sarılmaya ve amaç edinmeye itiyor. Yaşanan ortak acının bizi birbirimize kenetlemesi, rutinlerimize dönmemiz ve bilim ismine yeni maksatlar koymamız bizim ruhsal sağlamlılığımız için de epeyce kıymetli bir faktör olacaktır.” diye konuşu.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
News
